Yeniçeri Ocağı, 14. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin hızla genişlemesi nedeniyle ortaya çıkan asker ihtiyacını karşılamak amacıyla Hristiyan ailelerin 8 ile 18 yaş arasındaki çocuklarının alınarak yetiştirilmesi (devşirilmesi) ile oluşturuldu.
Kapıkulu Ocağına bağlı Yeniçeriler, uzun yıllar boyunca Osmanlı Devleti’nin yetiştirdiği, savaşçı özellikleri ön plana çıkan bir birlik halindeydi.
Viyana’dan İran’a kadar her cephede savaşan Yeniçeriler, 16. yy. sonlarına doğru Osmanlı Devleti’nde başlayan sorunlar, isyanlar ve saray entrikalarına karışmaları nedeniyle çok yıprandı.
16. yy. sonrası ocağa eğitimsiz ve başıboş kimseler de alınmaya başlandı.
Bu nedenlerle ocak, savaşçı özelliğini kaybederek, devlet adamlarına zulmeden ve padişahları tahtan indirip tahta çıkaran bir güç halini aldı.
“Genç Osman” olarak da anılan II. Osman, “başıbozukluk” ve “sürekli sorun çıkartmaları” sebebiyle yeniçerilerin ve sipahilerin yerine yeni bir ordu kurmak istemişti ancak çıkan bir isyan sonucunda hayatını kaybetti ve askeriyede bozukluğu düzeltme planını uygulayamadı.
1808 yılında tahta geçen II. Mahmut, 17 ve 18. yüzyılda sık sık ayaklanmaları nedeniyle devlet için büyük sorun teşkil eden Yeniçeri Ocağını 15 Haziran 1826’da ortadan kaldırdı.
II. Mahmut, tüm esnaf teşkilatı ile ordudaki çoğu birliğin desteğini ve Şeyhülislamın fetvasını alarak emrindeki topçularla Yeniçeri Ocağını top ateşine tutturdu.
“Vaka-i Hayriye” olarak adlandırılan bu olayın ardından Yeniçeri Ocağını kaldıran II. Mahmut, Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye adıyla yeni bir ordu kurdu.
Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye ordusu tertip adı verilen sekiz birlikten meydana gelir ve tertiplerin başında “binbaşı” adında bir komutan bulunurdu.