Turaç Dış Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Altunbaş, C4Defence Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Özgür Ekşi’nin Instagram canlı yayınına konuk oldu.
Firmasının çalışmalarına ilişkin bilgi veren Fatih Altunbaş, 2019 yılında Askeri Radar ve Sınır Güvenliği Zirvesi düzenlediklerini hatırlatarak, 2021’in Ekim ayında yeniden düzenleyeceklerini söyledi.
Altunbaş, Dronsavar sistemlerinin pahalı sistemler olduğunu, sahadaki birlikleri ve geçici üs bölgelerini drondan korumak için Jandarma Genel Komutanlığından gelen drone fişeği teklifi üzerine çalışmaya başladıklarını belirtti.
Çalışmalar sonucunda 3 tip 12 kalibrelik fişek ürettiklerini söyleyen Altunbaş, “12 kalibrelik fişeklerimizin bir tanesiyle 100 metreden, dronun en az bir yerini kırarak düşürebiliyoruz. Yine semi magnum tüfeklerde 120 metreyi yakaladık, süper magnum tüfeklerde 150 metreden dronların en az bir yerini kırarak indirebiliyoruz” dedi.
Hedefte dağılan bir fişek modeli çıkarmak üzere olduklarını söyleyen Turaç Dış Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Altunbaş, “Hem sekme olmayacak hem de güvenlik güçlerimize birçok avantajlar sağlayacak. Dünyada sadece birkaç firmanın üretebildiği bir ürün” ifadelerini kullandı.
Sovyetler Birliği’nin 2. Dünya Savaşı sırasında tasarladığı ve AK-47 ile özdeşleşen 7.62×39 mm mermisini neden ürettiklerine ilişkin soruya ise Altunbaş, “NATO üyesi olduğumuz için 7.62×39 mm ‘Sovyet mühimmatıdır, biz Sovyet mühimmatını asla yapmayız’ diye buraya takılıp kaldık. Çok uzun yıllar böyle geçti. Uzun yıllar yurt dışından tedarik ettik. En son Çin’den getirmeye başladık. Çin’den bizim bu kalibreyi ithal etmemiz şahsen çok zoruma giden bir olaydı. Şahsen bunlar bizi fişekledi diyebiliriz” açıklamasında bulundu.
Fatih Altunbaş, 7.62x54mmR, fişeğinin farklı bir mühimmat olduğunu, yapılışı ve sisteminin tamamen farklı olduğunu belirtti.
Altunbaş ayrıca, “Önümüzdeki planda 7.62x54mmR yok. Planınızda ne var derseniz, bundan sonra 12.7 mm var. Hem koyduğumuz bir hedef hem de bizim 7.62×54’ten daha kolay” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullandığı Heckler & Koch, G3 ve MPT-76’da kullanılmak üzere 7.62×51 mm zırh delici çalışmalarının olup olmadığına ilişkin soruya Altunbaş, “7.62×51’de bizim zırh delicimiz bu sene itibariyle oldu. Bunun haricinde özel bir ürünümüz var. 7.62×51’in bir de avcıların kullandığı 308 versiyonu vardır. Biz 308 versiyonu biraz geliştirerek onu sniper fişeği haline getirdik” ifadeleriyle yanıt verdi.
Altunbaş, “Ağır mühimmat üretmeyi düşünüyor musunuz” soruna ilişkin ise, “Dünyada ağır silah mühimmatı üreten bir özel sektör firması yok. Çünkü ağır silah mühimmatı dediğimiz, top ve tank mühimmatı üreten bir firmanın, devletin tam desteği olmadan ayakta durması mümkün değil. Birkaç yıl çok anormal bir iş yapıp, birkaç yıl hiç iş yapamayabilirsiniz. Tek başına ağır silah mühimmatı üreten, ayakta duran fabrikaların hepsi devlete ait” ifadelerini kullandı.
Mühimmat üretiminde yurt dışı bağımlılığın en çok olduğu alanlara da değinen Altunbaş, “İki tane bağımlılığımız var, bir tanesi kapsül, diğeri de barut. Türkiye’de kapsül ve barut yok mu? Var, ama yetmiyor. Çeşitleri yetiyor mu? Çeşitlendirmesi de yetmiyor. İstediğimiz bütün çeşitleri de bulamıyoruz, bulduklarımızın da istediğimiz miktarı bulamıyoruz” dedi.
Fatih Altunbaş, “14.5 mm hakkında bir planınız var mı?” sorusuna, “12.7’yi yapacağız, 14.5’i düşünmüyoruz. 12.7’den sonra 20 kalibreyi düşünüyoruz çünkü 20 kalibre havacılıkta da çok kullanılıyor. Hem uçaklarımızda var hem helikopterlerimizde var. 14.5 lazım olduğunda ortalık çok hareketleniyor. Neden? Türkiye’de üretim olmadığı için ama toplamda adete baktığımız zaman ciddi bir adet değil, elimizde olmadığı için kıymetli” cevabını verdi.
Altunbaş, “20 mm üretimi zırhlı araçların kule üstüne mi yoksa Atak için mi” sorusunu “Atak için” diye cevaplandırdı.