Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonlarında etkin olarak kullandığı, özellikle Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında adını sıkça duyduğumuz ve önemli bir başarı sağlayan obüs ailesinin yeni üyesi, Makine ve Kimya Enstitüsü (MKE) Kurumu tarafından üretilen Yavuz obüs sistemi dosta güven, düşmana korku salıyor.
2016 Nisan’ında başlatılan projenin ilk maketi geçtiğimiz Şubat ayında Abu Dabi’deki savunma sanayi fuarında sergilendi. Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleştirilen 13. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF’17) kamuoyuna tanıtıldı. Sistemin canlı mühimmatlarla atışlı testleri ise 18 Nisan’da başarıyla Konya-Karapınar’da gerçekleştirildi.
Yıllardır Türk Silahlı Kuvvetlerine hizmet veren Panter isimli çekili obüsün 6×6 araç üzerine monte edilmiş versiyonu olarak geliştirilen Yavuz obüs sisteminde, mobiliteyi ön plana çıkartan bir araç üstü top uygulaması gerçekleştirildi. Fırtına obüslerinin kullandığı mühimmatı atabilecek 155 milimetrelik silah sistemi, 6×6 araç üzerine monte edildi. Araç zırhlandırıldı ve kendi mühimmatını taşıyabilecek şekilde tasarlandı. Ayrıca sistem, anti-personel mayınlara, 7,62 x 51 milimetre (M80) mühimmatına, nükleer, biyolojik, kimyasal (NBC) tehditlere karşı koruma kabiliyetine sahip.
20 ton ağırlığa, 10.8 metre uzunluğa ve 2.6 metre genişliğe sahip olan araçta, 5 kişilik mürettebat taşıyacak kapasitede çift kabin bulunuyor. Aracın tam yüklü azami hızı saatte 90 kilometreye çıkıyor. En fazla 1 dakikada atışa hazırlanabilen sistemin, atışı tamamlayıp mevzi değiştirmesi en fazla 2 dakika sürüyor.
Üstün özellikleri ile tüm yenilikçi unsurları üzerinde barındıran Yavuz obüsü, elektrikle hareket eden ve elektronik olarak kontrol edilen yarı otomatik mermi yükleme sistemiyle donatıldı. Farklı yükseliş açıları ve sevk barut modülleriyle de aynı hedefi aynı anda 3 farklı mühimmatla vurabiliyor.
18 mühimmat kapasitesine sahip olan araç, MKE üretimi 155 mm MOD 274 mühimmatıyla, 15 saniyede 3 darbeli atım, 1 dakikada 4-6 normal atım, 1 dakikada 2 sürekli atım yaparak 40 kilometre mesafeye kadar hedefleri başarıyla vurabiliyor. Mevzilenen topçu birliğinin karşı hedeflerden uzakta olmasından dolayı düşman tarafından karşı saldırı yapılma riski de azalıyor.
Tamamen yerli ve milli üretim olan Yavuz, Ortadoğu ve Afrika pazarları da dikkate alınarak geliştirildi ve bu bölgelerdeki gerek coğrafi koşullar gerekse askeri gereksinimler dikkate alınarak donatıldı. Bu sayede daha şimdiden iki Arap ülkesinin talip olduğu iddia ediliyor.
Milli obüs sistemimiz Yavuz’un, Fransa’nın, İsveç’in ve İsrail’in kullandığı obüs sistemleriyle karşılaştırmasını sizler için derledik: