Uzun süren pandemi döneminin ardından Ankaralılar teknolojiye yakından dokunabilmenin özlemini giderdi.
3’üncü Verimlilik ve Teknoloji Fuarı Ankara’da açıldı.
Fuarı düzenleyen Türkiye Verimlilik Vakfı, fuar ile Türkiye’de ve dünyada verimliliğin arttırılmasına katkı sağlayan teknolojik ürünlerin sergilenmesini, bu çalışmaların geniş kitlelere ulaştırılmasını ve verimlilik alanında farkındalığın artırılmasını amaçlıyor.
Fuarda en çok ilgiyi her yıl olduğu gibi bu yıl da yine savunma sanayi firmaları çekti.
Ankara ATO Congresium’daki fuara girerken ziyaretçileri Türk Havacılık ve Uzay Sanayii TUSAŞ tarafından üretilecek olan Milli Muharip Uçak MMU’nun maketi ile ASELSAN modernizasyonlu FNSS üretimi Modernize ZPT (Zırhlı Personel taşıyıcı) karşılıyor.
Fuarı ziyaret eden Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, baş döndürücü bir hızla ilerleyen teknolojinin hayatın her alanında kendini net bir şekilde hissettirdiğini belirtti.
Teknolojiye sahip olan ve bu gücü etkin kullanan ülkelerin, uluslararası alanda üstünlük sağladığını ifade eden Akar, teknolojiye sahip olamayan, gelişmelere uyum sağlayamayan ülkelerin ise pazar olmaktan öteye geçemediğine, her türlü tehdit ve tehlikeye maruz kalabildiğine dikkat çekti.
Hulusi Akar, TSK’nın ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra dost ve müttefik ülkelerin savunma ihtiyaçlarını da karşılayacak durumda olduklarını belirterek “Türk Silahlı Kuvvetleri, artık dünyada çok az sayıda ordunun elde edebileceği yüksek teknolojinin sağladığı avantajlara ve operasyonel üstünlüğe ulaşmıştır. Nitekim TSK yurt içinde, Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde, Kıbrıs’ta, Azerbaycan’da, Libya’da, Doğu Akdeniz’de, Ege’de ve daha birçok coğrafyada hem ülkemizin hem de dost ve kardeşlerimizin hakkını, hukukunu korumak, bölgesel ve küresel barış ve istikrara katkı sağlamak için büyük bir fedakârlık ve kahramanlıkla, hiç olmadığı kadar yoğun ve etkin bir şekilde mücadele etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Akar şöyle devam etti:
“Gelecek yıllarda harekât ortamının alacağı şekil, klasik yaklaşımlar ve geleneksel düşünme kalıplarıyla çözümlenemeyecek kadar zorlaşmaktadır. Harekâtın şekil ve icrasının gelecekte değişeceği düşünüldüğünde, yeni askerî ihtiyaçlar savunma sanayimizin de yolunu çizmelidir. Geleceğin teknolojileri olan yapay zekâyla donatılmış robotik ve otonom sistemleri ordumuza kazandırmada geç kalmak istemiyoruz. Ordumuzu makine hızında savaş yapabilen kabiliyetine şimdiden hazırlamak istiyoruz. Zira gelecekte güçlü ve başarıyı elde edecek ordular, bilim ve teknolojiyle barışık olan, hatta teknolojik gelişmelere öncülük eden ordular olacaktır. Bu kapsamda yapay zekâ, nesnelerin interneti, big data, siber-fiziksel ve robotik sistemler, otonom sistemleri yakından takip ediyoruz. Şu an da kullanılan ve daha da geliştirilmekte olan sürü drone’lardan kuantum radarlara, cep denizaltılardan lazer silahlara, yönlendirilmiş enerjiyi kullanan silahlardan mikro uydulara kadar pek çok ürün ve teknoloji var. Bu gibi ürünler harekât alanında bizzat savaşan unsurlara dâhil olmaya başlamıştır ve artarak dâhil olmaya devam edecektir.“
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, geleceğin savunma teknolojilerinde kara-deniz-hava dışında uzay ve siber uzayın da önemli bir harekât alanı hâline geldiğini belirtti.
Akar şöyle dedi:
“Özellikle siber sistemler alanında üstünlüğü ele geçirmek, diğer harekât alanlarında başarılı olmanın ön koşulu hâline gelmiştir. Harpte ihtiyaç duyulan ve gelecekte duyulacak olan bu gibi teknolojilerin geliştirilmesinde akademisyen, sanayici ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin koordineli olarak birlikte çalışması, sistemlerin hızlı bir şekilde geliştirilmesinde büyük fayda sağlayacaktır. Bu doğrultuda çalışmalarımıza hız kesmeden devam edecek, tüm imkânlarımızı seferber ederek yılmadan, yorulmadan çalışacağız. Hiçbir ülkeden geri kalmayacağız. Ülkemizi bu hedeflere ulaştıracak insan kaynağımıza, potansiyelimize ve bunu güce dönüştürecek savunma sanayi firmalarımıza güveniyoruz. İyi şeyler, inanıldığında; daha iyi şeyler, sabredildiğinde; en iyi şeyler, hiç vazgeçilmediğinde gelir. İnancımız, sabrımız, azim ve kararlılığımızla çok daha büyük başarılar elde edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.“
Fuarın ilk gününde ASELSAN’ın millileştirme çalışmalarının tanıtımı ve iş birliği protokollerinin imza töreni de yapıldı.
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. haluk Görgün törende, Kovid-19 salgınının, üretim ve hizmet merkezlerine bağımlılığı artırdığını, küresel tedarik zinciri kurallarının yeniden şekillenmesine vesile olduğunu söyledi.
Devam eden olağanüstü koşulların, güçlü rekabet avantajlarına sahip olan Türkiye’yi yeni tehdit ve fırsatlarla karşı karşıya bıraktığını kaydeden Görgün, “Bu dönüşüm sürecinde, savunma sanayi başta olmak üzere birçok sektörde ülkemizin bağımsızlık mücadelesini sürdüren ve rekabet gücünde belirleyici rol oynayan siz kıymetli tedarikçilerimizi, değer zincirimizin en önemli parçası olarak görüyor, oluşturduğumuz millileştirme vizyonu ile güçlenerek yolumuza devam ediyoruz.” dedi.
Prof. Dr. Görgün, kuruluş misyonu çerçevesinde millileştirme çalışmalarına büyük bir önem verdiklerini ve bu amaç doğrultusunda, tasarım ya da üretim anlamında yerli tedarikçilerin üretebileceği tüm ürün ve sistemleri analiz ederek, yerlileştirebilecek kritik teknolojiler üzerinde yoğunlaştıklarını söyledi.
Görgün, bu kapsamda tedarikçiler ile aralarındaki bağı güçlendirmek, millileştirme çalışmalarının etkinliğini artırmak ve dışa bağımlığı daha da azaltmak istediklerini vurguladı.
Konuşmaların ardından, ASELSAN ile KOSGEB, SASAD, ODTÜ Teknokent Savunma Sanayii Kümelenmesi ve OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi ile iş birliği protokolleri imzalandı.
3’üncü Verimlilik ve Teknoloji Fuarı, 12 Haziran’da sona erecek.